İngilizce Konuşmalarda Alışkanlık Cümleleri ve used to kullanımı

İngilizce alışkanlıklardan bahsederken veya geçmişte yaptığımız ama artık yapmadığımız alışkanlıklardan bahsederken “would”, “used to”, “be used to” ve “get used to” kalıpları kullanılmaktadır. Alışkanlıklar için kullanılan 4 kalıbı ezberlemene gerek yok. Sana yazımızda ezberlenmeden kolayca hafızana kalıpları yerleştirebilmen için tavsiyelerde bulunacağız.

İngilizce Konuşmalarda Alışkanlık Cümleleri ve used to kullanımı.

İngilizce konuşma pratiği yaparken konuşmanın akıcı olması için hayatımızda yaşadığımız olayları anlatmaya çalışırız. Anlatırken de mutlaka çocukluğumuzdan, okul hayatımızdan veya aile hayatımızdan bir şeyler anlatmaya çabalarız. Konu geçmiş olunca hatırladığımız güzel anılarda mutlaka çocukken yaptığımız alışkanlıklarımızdan veya memleketimizde olan şeylerden de bahsetme ihtimalimiz yüksek oluyor. Bu yüzden ileri bir gramer konusu olmasına rağmen would, used to, be used to ve get used to kelime kalıpları hakkında bilgi sahibi olman hem konuşma becerini geliştirmende hem de okuma becerini geliştirmende faydalı olacaktır.

İngilizceni geliştirirken hikaye kitapları okurken veya mesleğinle ilgili İngilizce yazıları okurken bu 4 kelime grubuna göz aşinalığının olması önemlidir. “Use” kullanmak fiilidir. Cümlelerde use fiili gördüğünde kullanmak olarak çevirerek cümleyi anlamaya çalıştığında anlamsız gelmemesi için “used to” veya “be used to” kelime gruplarını gördüğünde alışkanlıklardan bahsedildiğini düşünmen yeterlidir. Cümle yapısının nasıl kurulduğunu ezberlemeden ne amaçla kullanıldığına dair bilgi sahibi olman İngilizceni geliştirirken faydalı olacaktır.

İngilizceyi yeni öğrenmeye başlayanlara İngilizce alışkanlıkları konuşabilmesi için tavsiyelerimize geçmeden önce önemli iki başka tavsiyemiz olacak. Bu tavsiyelerimiz özellikle İngilizce alışkanlıkları öğrenmende çok etkili olacaktır.

İngilizceye yeni öğrenmeye başlayanlar öncelikle konuşarak yabancı dilini geliştirmeyi hedeflemelidir. Konuşarak geliştirirken cümle kalıplarına gözün alışması için kendi seviyemize uygun hikaye kitapları okumamız çok faydalıdır. Yeni öğrenmeye başlayanlar kitap okurken kelimelerinde anlamlarını öğrenmeye çalışarak okumaya başladıklarında okuma isteklerini kısa sürede kaybetmeye başlıyorlar. Bu yüzden kendi seviyene uygun kitaplar okurken kelimeleri teker teker anlamlarını öğrenerek çalışmak yerine sadece okumalısın. Amacın cümle yapılarına fillerin eklerine, edatlara, özne ile yardımcı fillerin neler olduğunu gözlemleme amacıyla okunmalıdır. Okumak konuşma becerisinin daha kısa sürede gelişmesinde çok etkilidir. Okuma alışkanlığımızı kaybetmemek için kelime kelime öğrenmeye çalışmadan sadece okumaya odaklanılması daha iyidir. Kitaplarda alışkanlık kalıpları çok sık geçmektedir. Ezberlemeden beynin bu kalıpları hafızaya yerleştirmesinde okumak çok etkilidir.

Bir başka tavsiyemiz kendi ilgi alanların ile ilgili ünlü insanların biyografilerini veya röportajlarını İngilizce kaynaklardan okumandır. Çünkü bu kaynaklarda ünlülerin çocukluğundan, aile ve okul hayatlarından da bahsedilmektedir. Özellikle röportajlarında aile büyükleri ile ilgili anılardan da bahsedilebilmektedir. Bu kısımlarda would, used to, be used to ve get used to kalıpları oldukça sık kullanılmaktadır. İlgi alanına giren bir ünlü olduğu için okurken keyif alarak okursun. Kelimelerin anlamlarını bilmesen de sadece okumalısın. İngilizce konuşurken geçmişin veya alışkanlıkların hakkında konuşman gerektiğinde ezberlemediğin halde kolaylıkla kullanmaya başlarsın.

Şimdi ezberlemeden bu kalıpların nasıl kullanıldığı hakkında sana örnek cümleler zamanı…

Örnek cümlelerimizi inceledikten sonra mutlaka çalışma kağıdına cümlelerimiz gibi Türkçe örnek cümlelerini yazmalısın. Sonrasında kendi Türkçe örnek cümlelerini İngilizce sana örnek olarak verdiğimiz cümleler gibi yazmaya çalışmalısın. Ezberlemeye çalışmamalısın. Gramer kuralı öğreniyor gibi çalışmamalısın. Amacımız sadece bu kalıplara göz aşinalığının olmasını sağlamak ve nasıl kullanıldığına farkındalığını oluşturmak. Örnek cümlelerimizi kendine 5 kez tekrarlamalısın. Kendi sesinden beyninin bu cümleleri duyacağı şekilde tekrarlamalısın. 5 kez tekrarlamak çok gelmemeli. 5 kez tekrarlamak beyninin bu kalıbı hafızana yerleştirmesine çok katkıda bulunacaktır.

İnsanlar yeni öğrendikleri şeyleri bir anısı ile pekiştirebildiğinde daha iyi hafızalarına yerleştirebilirler. Örnek cümlelerimiz sonrasında kendi Türkçe cümlelerini oluşturup sonrasında İngilizce cümlelerini oluştururken cümleleri kendi çocukluğunda, kendi aile hayatından veya kendi okul hayatından oluşturacağından unutmadan ezberlemeden bu kalıpları hafızana yerleştirirsin.

Şimdi Örnek Cümlelerimize Başlayalım…

Çocukken hepimiz süt içerek büyümüşüzdür. Sevelim sevmeyelim aileler faydalı olduğu için genellikle çocukları süt içerek büyütürler. Özellikle gece yatmadan önce süt içiren ailelerin sayısı oldukça fazladır. Peki her akşam süt içtiğini nasıl söylersin.

I used to drink milk every night when I was a child cümlesi ile "ben her gece süt içerdim" demiş oluruz.  Bu örnek cümlemizi kendine 5 kez tekrarlarken kendi çocuk halini süt içerken hayal etmeyi unutma. Bir anı ile pekiştirerek öğrenmiş olman unutmamanı sağlayacaktır.

They used to play cards at nights in summer cümlesiyle "onlar yaz gecelerinde iskambil oynarlardı" demiş oluruz. Yaz tatili anılarından bahsettiğini ve arkadaşına annenlerin ve komşularınızın her akşam kağıt oynadıklarını söylemeye çalıştığını hayal et. 5 kez tekrarlamayı unutma. Biz sana they olarak özneyi verdik. Sen aile büyüklerinin isimlerini kullanarak kendi çalışma kağıdına örnek cümleni yazabilirsin.

My Mother used to smoke when I was young cümlesi ile "annem ben küçükken sigara içerdi" demiş oluruz. Biri bize bu cümleyi söylese annesinin eskiden sigara içtiğini ama artık sigara içmediğini anlamış oluruz. Kendi cümleni ailenden başka bir birey için kullanarak kurabilirsin.

My Grandfather used to listen to the news on the radio cümlesi ile ne demiş oluruz düşün. Çalışma kağıdına yaz. Yazdığımız örnek cümleyi 5 kez tekrarla ve çalışma kağıdına yazdığını Google translate’den kontrol edebilirsin.

Did you use to go there every year? cümlesi ile “oraya her yıl giderler miydi” sorusunu sormuş oluruz.

Bu örnek cümleler de used to + V1 kalıbı olduğunu fark etmişsindir. İngilizce fiillerin yalın hali ek almamış hali kullanılır. Kendi cümlelerinle used to + fiil kalıbına hakim olduğunda dijital sözlüğünden örnek cümleleri sesli dinleyerek nasıl telaffuz edildiğini de pratik yapsan iyi olur.

Geçmişte yapılan bir şeyin yapılıp yapılmadığı sorulurken klasik geçmiş zaman sorularda olan “Did” kullanılır. Use to + V1 olarak kullanılır. Soruda “use to” görürsen artık yapılmayan ama geçmişte yapılıp yapılmayan bir şey sorulduğunu düşünmelisin.

Sana kolaylık olsun diye örnek Türkçe birkaç cümle:

Küçükken bahçede kuzenlerimle bahçede oyun oynardık. (Artık oyun oynamadığınız anlaşılır)

Annemle babam her hafta sonu sinemaya giderlerdi. (Artık gitmedikleri anlaşılır.)

Çocukken sebze yemezdim. (Artık sebze yediğin anlaşılır)

Üniversitedeyken her hafta sonu yürüyüşe giderdim.

Used to + V1 kalıbının kullanıldığı bu cümlelerin çoğunda would kalıbını da kullanabilirsin. Geçmişte yapılan bir alışkanlığın anlatılmasında iki kalıp ayrım yapılmaksızın kullanılabilmektedir. “Used to” kullandığında artık yapılmayan geçmişte yapılan alışkanlıklardan bahsediyorduk. Ama cümlede okurken “would” varsa sadece geçmişte böyle bir alışkanlığın olduğunun bahsedilmesidir. Artık yapılıp yapılmadığına dair net bir bilgi vermez.

Hayatımızda artık yapmadığımız alışkanlıklar dışında alışmaya çalıştığımız olaylarda vardır. Yeni eve taşınıp yeni eve alışmak gibi…

İngilizceni geliştirmeye başladığında her bulunduğun ortamda Türkçe sohbetlerinde konuştuklarının veya arkadaşlarının konuştuklarının İngilizcesini zihninde kendine söylemeye çalışman, konuşma becerini geliştirmende çok faydalı bir yöntemdir.

Mesala yeni bir şehire taşındığını hayal et. Arkadaşınla sohbet ederken ona yeni şehre alıştığını söylediğini hayal et. “İzmir’de yaşamaya alıştım” ya da “İzmir’e alışıyorum”

Bu tarz cümleleri söylemek için “get used to” kalıbının kullanıldığı hakkında bir bilgin olsun. Hikaye kitapları okurken iki fiil nasıl arka arkaya neden geldi diye şaşırmamak için bilgin olsun.

I got used to living in İzmir / İzmir’de yaşamaya alıştım.

I’m getting used to my new home / Yeni evime alışıyorum.

İngilizceyi yeni öğrenmeye başlayanlardansan ezberlememelisin. Bu konuyu ayrıca çalışmaya başlamamalısın. Sadece böyle arka arkaya fiiller gördüğünde alışkanlıklardan, alışılan şeylerden, alışılmaya başlanan şeylerden bahsedildiğini anlaman yeterlidir. “Used to” başında “get” fiili varsa geçmişteki bir alışkanlıktan bahsedilmeyip şimdi zamanda bir duruma alışmış olunduğunu anlaman yeterlidir.

Be + get used to kalıbına da birkaç güzel örnek cümle:

Üniversiteden mezun olup yeni işe başladığını hayal et. İş bulmadan önce geç kalktığını ama işe başlayınca erken kalkmanın zor geldiğini hayal et. Sonra beş ay aynı işte çalışmaya devam ettiğini hayal etmeye devam et. Düzenli olarak aynı eylemi yapmaya başladığımızda o duruma alışmaya başlarız. İşe düzenli gitmek sabahları erken kalmaya alıştırır.

Örnek cümleler:

Sabahları erken kalkmaya alıştım.

Sabahları kahvaltı yapmaya alıştım.

İş yerine alışıyorum.

İngilizcesini sana yazmıyoruz. Biraz çabalamanı istiyoruz. Kendin İngilizcelerini yazıp sonra internette çeviri sitelerinde kontrol edebilmen için…

 

Çocukken voleybol oynardım. I used to play volleyball when I was a kid.
İngilizce bilmediğim zamanlarda çok iş değiştirirdim. I used to change a lot of jobs when I didn't speak English.
Küçükken salonumuzda odun sobamız olurdu. When i was younger, we used to have a wooden stove in our living room.
Teyzem ingiltere’den mektup gönderirdi. My aunt used to send letters from England.
Ben babanla mektuplaşırdım. I and your father used to send each other letters.
İngilizce öğrenmek için her akşam uyumadan önce ingilizce hikaye kitapları okurdum In order to learn English, I used to read English story books every night before I go to bed.
Öğrenci iken sık sık dağda kamp kurardık. We used to camp in the mountains frequently when we were students.
İngilizce öğrenmeden önce iyi iş bulamazdım. Before I learned English, Iwasn’t used to get a job so well.
Sevgili iken her Cuma akşamı canlı müzik dinlerdik. When we were dating, we used to listen to live music every friday night.
Eşimle evlendiğimizde her hafta sonu trekkinge giderdik. When me and my wife got married, we used to go trekking every weekend.
Yeni arabama alışıyorum. I am getting used to my new car.
Erken kalkmaya alışık mısın Are you used to getting up early?
Ben Android sisteme alışığım. I am used to the android operating system.

İngilizce’yi kısa sürede öğrenmek istiyorsan hayatının akışına yerleştirmelisin. Sohbetlerinde zihninde İngilizcelerini düşünme alışkanlığını kazanmaya çalış. Yabancı dil en iyi o dili konuşarak geliştirilir. Alışkanlıklar konusunu bir eğitmenle konuşurken de geliştirebilirsin.

GNR Eğitim olarak eğitimlerimiz konuşma odaklıdır. Gramer kuralları özel olarak anlatılmaz. Sadece ve sadece konuşmanıza odaklanılır. İlk 40 dakikada İngilizce konuşmaya başlamak için bizimle iletişime geçin, ücretsiz deneme derslerimizle, ilk 40 dakikada öğrenmeye başladığınızı sizi konuşturarak gösterelim.

GNR Eğitim

QUIZ: Öğrenme Tipiniz Nedir?

Sizin için en iyi öğrenme stratejileri nedir?

Daha hızlı öğrenmek için neler yapabilirsiniz?

Quizi yaparak öğrenme tipinizi keşfedin...

Öğrenme Tipiniz Nedir
Quizini Yap
WhatsApp Hattı