İngilizce "what is your name" sorusundan başka bir şey bilmiyorsan hiç bilmiyorsundur. İngilizceyi yeni öğrenmeye başladıysan doğru bir yöntemle çalışırsan akıcı konuşmaya başlayabilirsin. Yani ustalaşabilirsin. Her gün düzenli olarak İngilizceyi 10 dakika bile olsa çalışmalıyız. Hayatımızın akışına yerleştirmeliyiz.
En iyi ustalar o konuda her gün çıraklık yaptığı için emek harcayarak ustalaşırlar. Sen de İngilizce öğrenirken başlangıçta yavaş yavaş çalışarak yabancı dilini geliştir. Yavaş ilerlerken motivasyonunu kaybetmemelisin. Unutma çıraklar motivasyonunu kaybetse emek harcamaktan vazgeçseler günlük hayatımızda kullandığımız şeyleri üreten ustalar yetişmez. Her gün emek harcayarak dünlerinden daha iyi olarak usta olurlar.
Sen de İngilizceni geliştirirken kendini bu yabancı dilin bir çırağı olduğunu düşün. Emek harca. Hayatının akışına yerleştir. Zorlansan da pes etme.
"İngilizce biliyorum ama konuşamıyorum." diyen insanların sayısı hiç az değildir. Çıraklık sürecinde sadece gramer konuları çalışarak belli bir süre sonra konuşma pratiği yapmaya çalışmış kişilerdir. Sonradan da genelde kuralları çok iyi bildikleri halde konuşamazlar. Çünkü çalışırken çalışma kitabındaki veya kaynağındaki örnek cümleleri 1-2 kez söyleyip yeni kurala geçmişlerdir. Oysa bir yabancı dil aktif konuşularak öğrenilebilir. Bu yüzden her yeni konuda bolca konuşma pratiğini kendi sesimizle duyacak şekilde yapmak gerekir.
Türkçe yeni bir bilgiyi öğrendiğinde birine aktarman nasıl oluyor?
Türkçe yeni bir bilgiyi öğrendiğimizde birine bu bilgiyi aktarırken zorlanırız. Akıcı konuşamayız. Çünkü o konu ile ilgili zihnimizde bilgiye sahip olmamıza rağmen hangi cümlelerle anlatacağımızı hiç deneyimlediğimizden... Ya da o konu ile ilgili birkaç farklı yazı okumadığımızdan… İngilizcede de bir şeyler okumazsak veya kendi sesimizle cümleler kurmazsak pasif öğrenmiş oluruz.
İngilizceyi hızlı ve kolay geliştirenlerin ortak özelliklerinden biri kendi seviyelerine uygun hikaye kitapları okumalarıdır. Aktif bir şekilde konuşma pratiği sürekli yapmasalar da her akşam 5-10 dakika İngilizce hikaye kitapları okuyarak yabancı dillerini geliştirmişlerdir. Kitapların üzerinde hangi dil seviyesi olduğu belirtilir.
- Hikaye kitaplarında dil seviyeleri kapsamında öğrenilmesi gereken tüm kelimeler kullanılmaktadır. A1, A2 veya B2 seviyelerine uygun olarak kitaplar hazırlanmaktadır. Kitap içerisinde kelimeler belli aralıklarla cümle içerisinde tekrarlanır. Kelime okundukça etkili tekrarla hafızaya yerleşmesi hedeflenir.
- İngilizce cümle kalıpları da dil seviyesine uygun olarak çalışma kitaplarında bulunur. A1 ve A2 seviyesine göre gramer kurallarındaki örnek cümleler yazılmış olur. Hikaye kitaplarında da seviyeye göre cümleler hazırlanır. Bu yüzden kitap okuyanların İngilizcesi daha hızlı gelişir. Her akşam uykudan önce kitap okumak alışkanlık haline getirilmelidir.
- Her akşam İngilizce kitapları 5-10 dakika okuma alışkanlığı kazanırken dikkat etmen gereken her zaman kendi seviyene uygun kitap okumandır. Bazı kişiler daha hızlı öğreneyim diye kendi seviyesinin bir üst seviyesinde okumayı tercih ediyorlar. Böyle yapmamalısın. Çünkü kitaplar her seviyenin gramer konusuna ve öğrenilmesi gereken kelimelere göre hazırlanmaktadır. Bu yüzden seviyene göre okumalısın.
- İngilizce kendi ilgi alanlarıyla, kendi eğitimiyle veya kendi mesleğiyle de ilgili web sayfaları okuyanlarında yabancı dili hızlı gelişmektedir. Çünkü Türkçe çok iyi bildikleri bir konunun İngilizcesini okuduklarından… Bu web sayfalarında İngilizce kelimeleri bilmeden okumak da çok faydalıdır. Çünkü Türkçe konuyu çok iyi biliyoruz. Bildiğimizden hangi tarifin hangi İngilizce kelimelerle anlatıldığını fark ederiz. Bu yüzden bu siteleri okurken kendi sesini duyacak şekilde mutlaka okumalısın. Sen okurken fark etmesen de beynin o cümle kalıplarını hafızaya almaya başlayacaktır.
- İngilizce kendi mesleğin, kendi eğitimin veya ilgi alanın ile ilgili bir şeyleri farklı web sayfalarında da okumak faydalı olacaktır. Okurken aynı konu anlatımının farklı kelimelerle de anlatıldığını fark etmeye başlarsın. Böylece birbiri ile aynı anlama gelen kelimeleri de fark edip öğrenmeye başlarsın. Bu konularla ilgili kelimelere göz aşinalığın olmaya başlar. Ya da aynı konunun farklı cümlelerle nasıl anlatıldığını da fark edersin. Okurken pasif öğrenmeye başlarsın. 10 gün her akşam bu web sayfalarını okuduktan sonra bir gün karşında biri var gibi kendini de çok iyi İngilizce biliyor gibi hayal ederek konuyu İngilizce anlatmaya çabala. Anlamlarını bilmesen de konuşabilmeye başlarsın. Bunu ülkemizde semavi dinlerden birisure ezberleyenlerin hafızalarından sureleri okuması gibi düşünebilirsin. Surelerin anlamlarını bilmeseler de çok iyi o dilde konuşur gibi sureyi bir başkasına aktarabilirler. Kendi sesimizle İngilizce cümle kurarak konuşmaya başlamak için okumak çok faydalıdır.
- Hikaye kitabı okursan sanki çocuğun varmış gibi hayal et kendini. Her yeni günde bir önceki günden olan 3-4 cümleyi çocuğuna anlattığını hayal ederek oku. Canlandırma yaparak okumak da çok faydalıdır.
Zihnimizde bir konu hakkında bilgiye sahip olmamıza rağmen hangi cümlelerle anlatacağımızı hiç deneyimlediğimizde birine aktarmakta ilk başta zorlanacağımızdan bahsetmiştik. Türkçe bile bildiğimiz bir konuyu ilk anlatımımızda akıcı konuşamayız. Bu yüzden okul veya iş ile ilgili sunumlarda herkes akıcı konuşabilmek için öncesinde hazırlık yapar.
- İngilizce çalışırken konu konu ilerlerken her verilen örnek ile ilgili en az 5 kez tekrar yapmalısın. Her yeni konu anlatımını çalışırken bir önceki konu ile ilgili cümleleri hafızadan söyleyerek konuşma pratiği yapmak bu yüzden çok faydalıdır.
- İngilizce çalışırken örnek cümleleri tekrar ederken örnek cümleleri her yeni günde yeni bir kelime ile söylemeye çalışabilirsin. Böylece hem yeni kelime öğrenmiş olursun hem de konuşma pratiği yapmış olursun.
Yukarıdaki tavsiyelerimizle çalışmak bir an önce İngilizce konuşmaya başlayabilmek için her gün yeni konu öğrenmeye çalışanlara yavaş bir çalışma yöntemi gelir. Böyle çalışmak ilk başlarda yavaş bir yöntemdir. Ama daha kısa sürede öğrenmenin de püf noktalarından biridir. İlk yazımızın başında bahsettiğimiz gibi bir çırağın yeni bir zanaatı öğrenirken her gün işin en basit kısmını yapıp diğer kısmını yapmaması gibi… Yapamaması gibi… Çünkü ustası yaptırmaz…
El emeği ile yapılan işlerde genelde ustalar çıraklarına işin en basit kısmını yaptırırlar. İşin en kolayıdır. Çıraklarda bir an önce işin diğer aşamalarına geçmek isterler. Ama ustalar ısrarla en basit işi bir hafta yaptırırlar. Çünkü el emeğinin en başında yavaş en iyi şekilde öğrenerek usta olunabileceğini bizzat kendileri deneyimlemişlerdir. Kendileri de bu işte çırakken ustalarından böyle öğrendiklerinden…
Bu yüzden sen de İngilizceni yeni geliştirmeye başladıysan acele etmemelisin.
- En başında basit cümleleri kendi sesinle etkili tekrar yaparak çalış.
- Her konuda önceki konu ile ilgili tekrar yap.
- Önceki gün çalıştığın konunun kelimelerinin yerine yeni kelimeler kullan. Yeni kelimelerle de tekrar yap. Sonra yeni konuda bu kelimeleri kullanabiliyorsan kullan.
- Yeni konunun cümleleri ile önceki çalıştığın konunun cümleleri arasında bağlantı varsa arka arkaya cümleleri söylemeye çalış. Böylece birbiri ile bağlantılı iki cümleyi arka arkaya kurmuş olursun. Bu yöntemler başlangıçta senin yeni konulara yavaş geçmeni sağlar. Ama sonradan daha hızlı ve kolay öğrenmene çok faydalıdır.
Konuşma odaklı bir eğitim kurumu olan GNR Eğitim ile gramer kurallarını özel çalışmadan konuşarak öğren, en yakın zaman da sen de İngilizce konuşmak da ustalaş…
GNR Eğitim