Birçok insan İngilizceyi öğrenmeyi başladığında önce gramer kurallarını düzenli çalışmaya başlar. Her gün yeni kelimeler öğrenmeyi hedefler. Sonrasında konuşma pratiği yapmayı planlar. Doğrusu ilk günden konuşarak yeni sözcükler öğrenmek olmalıdır. O sözcüğü en basit cümle yapıları içinde kullanarak konuşmayı alışkanlık edinmek gerekir.
İngilizce konuşma pratiği yapabilmek için karşılıklı iletişim kuracağımız birinin olması büyük avantaj iken çoğu kişinin biri ile pratik yapması mümkün olamayabiliyor. Bu yazımızda biri olmadan da kendi kendimize nasıl pratik yapabileceği hakkında da tavsiyeler olacaktır.
İngilizce konuşma pratiğini her zaman biri ile yapmak istersen GNR Eğitim ilk günden birinci dakikadan itibaren katılımcılarının konuşarak öğrenmesini sağlayan konuşma odaklı bir İngilizce kursudur. Katılıcımlar yeni öğrenmeye GNR Metodu ile başladığında Pre-İntermediate ve daha ileriki seviyelerde kendi kendine konuşma pratiğinin nasıl olacağı hakkında da deneyim kazanmaya başlamaktadırlar. Online İngilizce kursu imkanı sunmaktayız. Böylece istediğin saatte istediğin yerden şehirden katılabilirsin. Ücretsiz deneme dersimiz sayesinde GNR Eğitime güvenle kayıt yaptırabilirsin. Gramer konuları anlatılmadan konuşurken öğretilir. Deneme dersimizde bunu deneyimleme fırsatını yakalıyorsun.
Kelime listesinin altında bu sözcükleri cümle içerisinde nasıl kullanacağına dair tavsiyelerimiz bulunmaktadır.
Türkçe
|
İngilizce
|
Açıklamak
|
Explain
|
Ada
|
İsland
|
Ağız
|
Mouth
|
Alan, Bölge
|
Area
|
Alışveriş Merkezi
|
Mall
|
Alt Geçit
|
Subway
|
Anahtar
|
Key
|
Anlaşmak, Uzlaşma
|
Agree
|
Asansör
|
Elevator
|
Aşırı Yüklenmek
(Kilo Fazlalığını Belirtmek İçinde Kullanılır)
|
Overweight
|
Atlamak
|
Jump
|
Ay
|
Moon
|
Bacak
|
Leg
|
Bağlanmak
|
Connect
|
Başarısız
|
Fail
|
Başlamak
|
Begin
|
Battaniye
|
Blanket
|
Bayrak
|
Flag
|
Bedel, Fiyat
|
Price
|
Beyin
|
Brain
|
Bıçak
|
Knife
|
Bitkin, Tükenmiş
|
Exhausted
|
Böcek
|
İnsect
|
Ciddi
|
Serious
|
Cömert
|
Generous
|
Çadır
|
Tent
|
Çekmece
|
Drawer
|
Çene
|
Chin
|
Çıkış Yapmak
|
Escape
|
Çılgın
|
Crazy
|
Çimen, Yeşillik
|
Grass
|
Dağ
|
Mountain
|
Davet Etmek
|
İnvide
|
Denemek
|
Try
|
Deneyim Kazanmak, Tecrübe Etmek
|
Experience
|
Deri
|
Leather
|
Derin
|
Deep
|
Dil, Lisan
|
Tongue
|
Dirsek
|
Elbow
|
Diz
|
Knee
|
Dokunmak
|
Touch
|
Doldurmak
|
Fill
|
Dövüşmek, Kavga
|
Fight
|
Dudak
|
Lip
|
Durum, Hal
|
Situation
|
Düz, Apartman Dairesi
|
Flat
|
Eğlence (Sektörü)
|
Entertainment
|
Ekip
|
Team
|
Ekmek, Dikmek, Bitki
|
Plant
|
Eldiven
|
Glove
|
Elektrik Süpürgesi
|
Vacuum Cleaner
|
Elmas
|
Diamond
|
Emekli Olmak
|
Retire
|
Emin, Kesin, Elbette
|
Sure
|
Ermek, Erişmek, Uzanmak
|
Reach
|
Eşit
|
Equal
|
Et
|
Meat
|
Fabrika
|
Factory
|
Fan, Vantilatör, Hayran, Fanatik
|
Fan
|
Fırlatmak
|
Throw
|
Fırtına
|
Storm
|
Fikir
|
İdea
|
Gelecek
|
Future
|
Getirmek
|
Bring
|
Göl
|
Lake
|
Göndermek
|
Send
|
Görmek, Seyretmek, Görüş
|
View
|
Göz Kapağı
|
Eyelid
|
Güç, Enerji
|
Power
|
Gürültü
|
Noise
|
Gürültü, Yüksek Sesli
|
Loud
|
Halat, İp
|
Rope
|
Han Kapısı, Geçit
|
Gate
|
Hasar Vermek
|
Damage
|
Hava Durumu
|
Weather
|
Haykırmak
|
Shout
|
Hayret Etmiş
|
Suprised
|
Hazırlamak
|
Prepare
|
Hediye
|
Gift
|
Hissetmek
|
Feel
|
Hizmet Etmek
|
Serve
|
Ilık, Sıcak
|
Warm
|
Isırmak
|
Bite
|
Islatmak
|
Wet
|
İlaç, Tıp, Medikal
|
Medicine
|
İlişki, Bağlantı
|
Relation
|
İlk Yardım
|
First Aid
|
İmkansız
|
İmpossible
|
İmzalamak
|
Sign
|
İnanmak
|
Believe
|
İş
|
Business
|
İşaret Etmek (Parmak İle)
|
Point On
|
Kaba Saba, Kaba
|
Rude
|
Kablo
|
Cable
|
Kabul Etmek
|
Accept
|
Kadın, Bayan
|
Female
|
Kafası Karışık
|
Confused
|
Kaldırmak
|
Lift
|
Kanepe
|
Couch
|
Kaplan
|
Tiger
|
Karar Vermek
|
Decide
|
Karınca
|
Ant
|
Karışık, Karıştırılmış
|
Mixed
|
Kasa, Güvenilir
|
Safe
|
Kaş
|
Eyebrow
|
Katılmak
|
Join
|
Kavanoz
|
Jar
|
Kayak
|
Ski
|
Kaybetmek
|
Lose
|
Kaydetmek
|
Record
|
Kaza
|
Accident
|
Kazanmak
|
Win
|
Keskin, Sivri
|
Sharp
|
Kesmek
|
Cut
|
Keşfetmek
|
Discover
|
Kıyafet, Bez
|
Cloth
|
Kıymetli
|
Valuable
|
Kilit, Kilitlemek
|
Lock
|
Kirpik
|
Eyelash
|
Kol
|
Arm
|
Konserve Kutusu , – E Bilmek
|
Can
|
Korkunç
|
Terrible
|
Koyun
|
Lamb
|
Kraliçe
|
Queen
|
Kurabiyeler, Çerezler
|
Cookies
|
Kural, Yönetmek, Hükmetmek
|
Rule
|
Kurtarmak, Tasarruf Etmek
|
Save
|
Küpe
|
Earring
|
Levha, Plaka
|
Plate
|
Lezzetli
|
Delicious
|
Maaş, Aylık
|
Salary
|
Macera
|
Adventure
|
Makas
|
Scissors
|
Mal Oldu (Fiyatı, Ederi, Değeri)
|
Cost
|
Manav
|
Grocer
|
Maymun
|
Monkey
|
Memnun Olmak
|
Glad
|
Memur
|
Officer
|
Mendil
|
Tissue
|
Merak Etmek
|
Worry
|
Meraklı
|
Curious
|
Meşgul
|
Busy
|
Meyve Suyu
|
Juice
|
Mezun Olmak
|
Graduate
|
Mobilya
|
Furniture
|
Mükemmel
|
Excellent
|
Müşteri
|
Customer
|
Nakit Para
|
Cash
|
Nakletmek, Taşımak
|
Transport
|
Okyanus
|
Ocean
|
Omuz
|
Shoulder
|
Öksürük
|
Cough
|
Ölmek
|
Die
|
Ölü
|
Dead
|
Ön
|
Front
|
Örümcek
|
Spider
|
Pahalı
|
Expensive
|
Pamuk, Pamuklu
|
Cotton
|
Parlatmak
|
Shine
|
Problem
|
Trouble
|
Rahat, Havalı, Serin
|
Cool
|
Rahatlamak, Dinlenmek
|
Relax
|
Rahatsız Etmek
|
Disturb
|
Reçel
|
Jam
|
Reddetmek, Geri Çevirmek
|
Refuse
|
Rehber
|
Guide
|
Resmi
|
Formal
|
Roman
|
Novel
|
Rüya
|
Dream
|
Sabun
|
Soap
|
Sade, Basit
|
Simple
|
Sakız, Sakız Çiğnemek
|
Chewing Gum
|
Sarımsak
|
Garlic
|
Satranç
|
Chess
|
Savaş
|
War
|
Sebep, Gerekçe
|
Reason
|
Sebze
|
Vegetable
|
Seçmek
|
Choose
|
Seçmek
|
Pick
|
Seçmek
|
Select
|
Ses
|
Voice
|
Sessiz
|
Silent
|
Sevimli
|
Cute
|
Sevimli
|
Lovely
|
Seyahat
|
Journey
|
Sıcaklık
|
Temperature
|
Sıradan
|
Usual
|
Sihir
|
Magic
|
Silmek
|
Delete
|
Sinirli, Gergin, Asabi,
|
Nervous
|
Sis
|
Fog
|
Soyunma Odası
|
Changing Room
|
Stand, Ayakta Durmak
|
Stand
|
Şaka Yapmak
|
Joke
|
Şans
|
Luck
|
Şans
|
Chance
|
Şapka
|
Cap
|
Şarap, Şarap İçmek
|
Wine
|
Şiir
|
Poem
|
Şikayet Etmek
|
Report
|
Şirin, Tatlı (Sevimli Anlamında)
|
Pretty
|
Takip Etmek
|
Follow
|
Tamamlama (Başarılı Bir Şekilde)
|
Complete
|
Tamir Etmek
|
Mend
|
Tanımlamak
|
Describe
|
Tanıtmak
|
İntroduce
|
Tartışma
|
Argue
|
Tartışmak
|
Discuss
|
Taş
|
Stone
|
Taşınmak, Hareket Etmek
|
Move
|
Tatil
|
Vacation
|
Tatmak, Tadı Olmak
|
Taste
|
Tavla
|
Backgammon
|
Taze
|
Fresh
|
Tehlikeli
|
Dangerous
|
Tekme Atmak
|
Kick
|
Temas Kurmak, Temasa Geçmek
|
Contact
|
Terzi
|
Tailor
|
Tırmanmak
|
Climb
|
Tırnak Makası
|
Nail Clippers
|
Toplamak, Biriktirmek
|
Collect
|
Toplum
|
Society
|
Tür, Kibar, Nazik
|
Kind
|
Uç, Nokta, Puan
|
Point
|
Un
|
Flour
|
Uyarı
|
Warning
|
Uzaktan Kumanda
|
Remote Control
|
Ünlü
|
Famous
|
Üretmek, İmal Etmek
|
Produce
|
Yabancı
|
Foreign
|
Yağ, Mazot
|
Oil
|
Yakalamak
|
Catch
|
Yakıt
|
Fuel
|
Yanıtlamak, Cevap
|
Reply
|
Yaramaz, Afacan
|
Naughty
|
Yetiştirmek, Büyütmek
|
Grow
|
Yıkmak, Kaya
|
Rock
|
Yılan
|
Snake
|
Yıldönümü
|
Anniversary
|
Yiyecek
|
Food
|
Yön
|
Direction
|
Yumuşak
|
Soft
|
Yurtdışı
|
Abroad
|
Yüce
|
Huge
|
Yüz
|
Face
|
Zararlı
|
Harmful
|
Zeki
|
İntelligent
|
Zevk Almak, Eğlenmek, Tadını Çıkarmak
|
Enjoy
|
Zil
|
Bell
|
Zor
|
Hard
|
Example of “Glove” in a Sentence
Kalıcı olarak öğrenmeye çalıştığın kelime diyelim eldiven olsun. Eldiven ile ilgili Türkçe cümlelerini çalışma defterine yazmalısın. İngilizce bir şeyler söylemeye çabalarken ne söyleyeceğini bilememek de konuşmanın akıcılığını bozabilmektedir. İngilizce konuşma pratiği yaparken akıcı bir şekilde cümleleri söyleyebilmek için Türkçe eldiven ile ilgili aklına gelen cümleleri defterine yazmanı istiyoruz. Eldivenle ilgili cümleleri yazarsan akıcı şekilde arka arkaya İngilizcelerini söylemen daha kolay olur. Ne söyleyeceğini düşünme sıkıntısından kurtulursun.
Kalıcı olarak öğrenmek için doğruluğundan emin olduğun İngilizce cümleleri de defterine yazabilirsin. Bu cümlelerin her birini 5 kez kendine kendi sesinle tekrarlamalısın. Öğrendim deyip hemen geçmemelisin. Beyninin aynı İngilizce cümleyi duymasına maruz bırak. Başlangıçta böyle çalışmak ileride daha hızlı öğrenmene daha çok katkı sağlayacaktır. Vakit kaybı olarak görmemelisin. Vakit kaybı görüp hızlı ilerleyenler daha uzun bir öğrenme süreci geçirmektedirler. Bir yabancı dili öğrenirken tekrar önemlidir.
A2 seviyesinde olduğuna göre A2 seviye konularının listesini de çalışma defterine yazmalısın. Böylece her kelimeyi her gramer konusu kuralı ile konuşma pratiği yapabilirsin.
- Anne, bu eldivenin eşi nerede? / Where is the other pair of this glove?
- Lütfen, lastik eldiven giyin. / Wear rubber gloves.
- Annemin eldivenleri kırmızı.
- Orada 2 eldiven var.
- Benim eldivenlerim daha güzel.
- Bu eldivenler kimin?
- Ben lastik bir eldiven taktım. / They put a rubber glove.
- Babam paltosunu ve eldivenlerini çıkardı. /My father took off his coat and gloves.
- Kuzenim bana bir çift eldiven aldı. / My cousins bought me a pair of gloves.
- Onların eldivenleri çift değil. / Their gloves are not in pairs.
- Çekmecede 3 çift eldiven var.
- O küçük eldiveni giydi. / I put the small glove on.
- Annem eldivenini tekrar taktı. / She put my glove back on.
- My glove has a hole in the thumb.
GNR Eğitim