Daha Profesyonel İngilizce Konuşmak İsteyenler İçin Tüyolar

Profesyonel nedenlerle İngilizcenizi geliştirmek mi istiyorsunuz? Öyleyse doğru yerdesiniz! İş İngilizcesinde en çok kullanılan 10 kelime ve öbek fiili (zarf ve edatın birleşimi) sizler için derledik.

Daha Profesyonel İngilizce Konuşmak İsteyenler İçin Tüyolar.

Farklı öbek fiil (Phrasal Verbs) türleri

İş deyimi fiillerinin bazı örneklerine bakmadan önce, küçük bir şeyi bilgiyi hatırlatmak isteriz, öbek fiiller geçişli veya geçişsiz olarak ikiye ayrılır (Transitive – Intransative).

Geçişli deyimsel fiiller içlerinde bir nesne barındırır “Kıyafetlerini topla” yani “Pick up your clothes” bu tarz geçişli yani transitive fiillere güzel ve basit bir örnektir.

Geçişsiz yani Intransative fiillerden bir örnek ise: “Tren saat 13.00’de yola çıkıyor” yani “Our train leaves at 13.00”

Bu kısa hatırlatmadan sonra iş hayatında konuşma dilinizi ilerletmek için kullanabileceğiniz örneklere bakalım:

1. Bring forward – Öne Çekmek

Bir toplantıyı veya etkinliği daha önceki bir tarihe veya saate taşımak istediğinizde 'Bu görüşmeyi öne çekelim' diyoruz. [Geçişli]

Örnek: Müşteri, toplantıyı Cuma'dan Perşembe'ye çekmek istedi.

“The client has asked to bring the meeting forward from Friday to Thursday.”


2. Call-Off – İptal Etmek

Bir etkinliği veya toplantıyı iptal etmeniz gerekiyorsa, 'call-off' fiilini kullanabilirsiniz.

Örnek: Öğlenki toplantıyı yönetici iptal etti, bu yüzden bu öğleden sonra biraz boş zamanım var.

“She has called off the meeting, so I now have some free time this afternoon.”


3. Put-Off - Ertelemek

Senaryo: 13:00 için planlanmış bir toplantınız var ama o saatte dişçi randevunuza gitmek zorundasınız. Dolayısıyla ipleri elinize alıyor ve iş arkadaşlarınıza toplantıyı ertelemek uygun olur mu sormaya karar veriyorsunuz.

Örnek: Toplantıyı yarına ertelememizin bir sakıncası var mı?

“Would you mind if we put off the meeting until tomorrow?”


4. Weigh up – Ölçmek/Tartmak

İşyerinde, size proje veya teklif vb. için bir dizi farklı seçenek sunulabilir. Bu nedenle, her seçeneğin güçlü ve zayıf yönlerini dikkatlice düşünmeniz ve ardından en iyi seçeneğin ne olacağına karar vermeniz gerekir.

Burada, 'tartmak' öbek fiili, bir karar vermek için konuyu çevreleyen artıları ve eksileri göz önünde bulundurmanız gerektiği anlamına gelir.

Örnek: Bir proje seçmeden önce her projenin faydalarını ve sakıncalarını tartmamız gerekiyor.

“We need to weigh up the benefits and pitfalls of each project before choosing one.”


5. Call Back - Geri aramak / Aramaya dönmek

Birinin aramasını kaçırırsanız veya o anda cevaplayamayacak kadar meşgulseniz, daha sonra uygun olduğunuzda telefonuna dönüş yapmanız mı gerekiyor? İşte bu tür durumlarda Call Back öbek fiili  yardımınıza koşuyor!

Örnek: Üzgünüm, şu anda aramanıza cevap veremem, ancak zamanım olduğunda size geri döneceğim.

“I’m sorry, I can’t take your call right now, but I will call you back later when I have more time.”


6. Take On - Üstlenmek

Bir şirket ekibini büyütmeyi hedefliyorsa iş ilanında işe alım yaparken dikkate alınacak nitelik ve yetkinlikleri “take on” yani üstlenmek öbek fiilini kullanarak açıklar. Örnek olarak 'Proje yönetimini üstlenecek', ‘Ekibin sorumluluğunu üstlenecek” gibi, beklenen vasıfları ifade eder.

Örnek: Maalesef şu anda yeni personel almıyoruz.

“Unfortunately, we’re not taking on any new staff at the moment”

7. Run By – Üzerinden geçmek

Yeni bir proje fikriniz olduğunda ya da büyük bir projede insiyatif kullanmadan önce bu projenin veya fikrin iş arkadaşlarınız, patronunuz veya müşteriniz ile "üzerinden geçmek" iyi bir fikirdir. Bu sayede kişilerin bu konudaki görüşlerini öğrenebilir, tepkilerini ölçebilirsiniz.

Örnek: Ne düşündüğünü görmek için önce patronum ile konunun üzerinden geçmeliyim.

“I’ll have to run the proposal by my boss first to see what she thinks.”


8. Catch-Up (with/on) – Yetişmek /Yakalamak  

Senaryo: Oldukça yoğun bir dönemdesiniz ve elinizdeki her şeyi tamamlamak için fazla mesai yapmalısınız. İş hayatının çok büyük bir kısmında bu durum karşınıza çıkacaktır, işte bu koşullarla karşılaştığınızda “catch up” yani “Yetişmek / Yakalamak” kullanılır.

Örnek: İşlerim çok yoğun, yetiştirebilmek için hafta sonu da çalışmam gerekiyor.

“I’m swamped with work, I need to spend the weekend catching up with it.”


9. Branch out- Genişleme/Dallanıp budaklanma

Burada aslında ana gövde ana işletmenin merkezidir. Ardından ortaya çıkan şubeleri, işletmenin izleyebileceği yeni yollar veya yolları şirketin dallanıp budaklanması, yani genişlemesi olarak nitelendirebilirsiniz.

Bu anlamda, işletme diğer sektörlere, pazarlara veya hizmetlere "dallanabilir".

Örnek: İşletmemiz sadece ithalat yapmaktansa ihracat alanına da genişlemeyi düşünüyor.

“Our business is mainly working as an import company but lately, we’re considering branching out to export as well.”


10. Step down – Geri çekilmek / Görevden istifa etmek

İş hayatında istifa etmek veya bir görevden çekilmek doğal akışın bir parçasıdır. Peki ingilizcede görevden çekilmek, istifa etmek nasıl söylenir?

Örnek: CEO kişisel sebeplerden dolayı istifa etmek zorunda kaldı.

“The CEO was forced to step down due to personal reasons.”

GNR Eğitim

QUIZ: Öğrenme Tipiniz Nedir?

Sizin için en iyi öğrenme stratejileri nedir?

Daha hızlı öğrenmek için neler yapabilirsiniz?

Quizi yaparak öğrenme tipinizi keşfedin...

Öğrenme Tipiniz Nedir
Quizini Yap
WhatsApp Hattı